KOSGEB, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası, OSB ve Teknopark tarafından düzenlenen, Kosgeb İhracat Destekleri Toplantısı Teknopark Konferans salonunda yapıldı. Kamu Kurum ve özel sektör temsilcileri ile girişimcilerin katıldığı toplantıda, firmaların ihracata dönük işlemleri ile finansman kaynakları ele alındı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin, Oda olarak bilgilendirme toplantıları dizisine devam ettiklerini belirtti. Düzce'de sanayici ve girişimcilerin ekonomik darboğazı aşabilmeleri için, istihdama dönük üretim içinde bulunmaları ve ihracata yönelmeleri gerektiğini ifade eden Şahin, konuşmasında özetle şu görüşlere yer verdi " Hiç kuşku yok ki, ekonomik sıkıntı içinde bulunan sanayici ve iş adamlarının en büyük sorunu finansman temini ve pazar sorunudur. Dolayısıyla her iki konuyu içeren bu toplantıda katılımın daha yüksek olmasını beklerdim. KOSGEB çeşitli dallarda firma sahiplerine ve girişimcilere finansman desteği vermektedir. Bu nedenle girişimcilerimizin KOSGEB işlemlerine vakıf olması gerekiyor.' Toplantıda konuşan DOSB Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yirmibeşoğlu, OSB'lerin bölge ve ülke ekonomisine olan katkılarını öne çıkardı. Yirmibeşoğlu konuşmasında özetle şu görüşlere yer verdi " Organize Sanayi Bölgeleri, bulundukları İl'lerin ve ülkelerin sanayileşme ve ekonomi oluşumunda lokomotif görevi görmektedir. Düzensiz ve kendiliğinden kümelenen irili ufaklı sanayi tesisleri Sanayi Bölgelerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. 1960’lı yılların başından beri de Türkiye’ de uygulanmaya başlanan OSB’ler, uygulanmaya başladıkları ilk yıllardan itibaren günümüze kadar, işsizliği azaltmada, sanayi yatırımlarının hızlanmasında, üretimde kalite verimliliğin artmasında, bölgesel eşitsizliklerin önlenmesinde, şehirlerin daha planlı ve çevreye duyarlı olarak kurulmasında,ve ülkemizdeki bölgesel kalkınmanın sağlanmasında önemli rol oynamışlardır."

Toplantının bilgilendirme bölümünde de KOSGEB Düzce İl Müdürü Necdet Yaşar Şahin ve TÜBİTAK eski Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şahin Gök, KOSGEB VE TÜBİTAK'in finansman destekleri, ihracat ve pazarlara yönelik sunum gerçekleştirdiler.

DOSB Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yirmibeşoğlu'nun konuşmasının tam metni:

Sözlerime başlamadan önce, şahsım ve OSB Yönetimi adına,sınır ötesinde başlatılan Barış Pınarı Harekatında, askerimizin bir tekinin bile burnunun kanamadan geri dönmesini temenni ediyoruz.

Ekonomi ve kalkınma, sanayileşme tüm insanlık içindir. İnsanlık, kendisi için iyi olmayan ekonomik yapıya müdahale etme ve kendisi için iyi olduğunu düşündüğü ekonomik yapıyı gerçekleştirme hakkına sahiptir. Bu hakkı da tarih boyunca kullanmış olup, kullanma çabasını da sürdürmektedir, insanlık bu çabasını doğanın bir parçası olduğunu aklından çıkarmadan ve doğa ile barışık olarak sürdürmelidir.

Organize Sanayi Bölgeleri, bulundukları İl'lerin ve ülkelerin sanayileşme ve ekonomi oluşumunda lokomotif görevi görmektedir. Düzensiz ve kendiliğinden kümelenen irili ufaklı sanayi tesisleri Sanayi Bölgelerinin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.

1960’lı yılların başından beri de Türkiye’ de uygulanmaya başlanan OSB’ler, uygulanmaya başladıkları ilk yıllardan itibaren günümüze kadar,

*- işsizliği azaltmada,

*- sanayi yatırımlarının hızlanmasında,

*-üretimde kalite verimliliğin artmasında,

*-bölgesel eşitsizliklerin önlenmesinde,

*-şehirlerin daha planlı ve çevreye duyarlı olarak kurulmasında

*- ve ülkemizdeki bölgesel kalkınmanın sağlanmasında önemli rol oynamışlardır.

Organize Sanayi Bölgeleri ilk kurulduklarında planlı şehirleşmeyi ve sanayi kuruluşlarını aynı alanda toplamayı amaçlamıştır. Daha sonraki yıllarda bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltarak dengeli kalkınmanın sağlanması, istihdamın arttırılması, çevreye verilen zararların azaltılması gibi amaçları olmuştur.

Daha iyi bir refah seviyesi daha mutlu bir insan, daha mutlu bir insan da daha mutlu bir toplum haline dönüşür. OSB’ler kurulmuş oldukları bölgelerin sadece ekonomik yapılarına olumlu katkı sunmazlar. Aynı zamanda sosyal yapının da gelişmesine katkı sunarlar. OSB’lerde istihdamın artırılması ve tamamlayıcı mesleki eğitimlerin daha düzenli bir biçimde yapılmasına imkan oluşmaktadır. Devlet, OSB’ler kurarak tarıma uygun olmayan yani tarım yapılamayan arazileri kamulaştırma suretiyle vatandaştan alır, satın aldığı kişiye arazi değerini ödeyerek yarar sağlar ve ülke ekonomisine kazandırır.

Günümüzde ise Organize Sanayi Bölgeleri ortak idari, teknik ve alt yapı hizmetleri sunarak; yatırımların işbirliğiyle yapılmasına, enerji, çevre ulaşım gibi alt yapı hizmetlerinin sunulmasıyla üretim maliyetlerinin azaltılmasına ve kalite standartlarının yükselmesine katkı sağlamaktadır.

Ayrıca Organize Sanayi Bölgesi (OSB) sanayicilerin birarada faaliyette bulunmasını sanayiciler arasında bilgi ve deneyim paylaşımına da olanak sunmaktadır.

Kısaca, Organize Sanayi Bölgeleri, kentleşme ve sanayileşme ilişkilerinin düzenlenmesi, sanayi kuruluşlarının çevre açısından oluşturacağı olumsuz etkilerin denetlenmesi, işletmelerin bir arada sinerji içinde bulundukları ortak altyapı hizmetlerinin sunulduğu alanlarda daha düşük maliyetli üretim yapmalarını sağlar.

Türkiye’nin üreten gücü organize sanayi bölgeleri uygulaması ile Türkiye’de yıllardır iş yapmanın önündeki engellerin kaldırılmasında, sanayi yatırımların yapılmasında ve işletmelerin verimliliklerinin artırılmasında kritik bir görevi üstlenmektedir.

Türkiye’de ilk OSB’nin faaliyete geçtiği 1962 yılından bu yana 400’e yakın OSB kuruldu. Türkiye’nin üreten gücü organize sanayi bölgelerine Türkiye ekonomisinde çok önemli bir görev düştüğünün farkındayız.

Düzce'mizde OSB,  yüzölçümü 1 milyon 700 bin metrekare , toplam 65 parsel ile  yaklaşık 6 bin kişilik istihdam sağlayarak ekonomiye katkı vermektedir. 

Bugün, ekonomi açıdan özellikle de sanayi sektörü açısından ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Kur politikaları, bunun ihracata yansımaları, elektrik, doğalgaz gibi girdi maliyetlerinin giderek artması üretim koşullarını zorlamaktadır.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mustafa Varank, ekonomiye ilişkin göstergelerin canlandığını, Finansman maliyetleri ve enflasyon düştüğünü, hizmet, perakende ve inşaat sektörlerinde güven göstergelerinin yukarı yönlü hareket ettiğini açıkladı.

Varank, ayrıca,  Sanayi üretiminde aylık bazda iyileşmeler olduğunu belirterek, İmalat sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksinin, 17 ay sonra ilk defa eşik değerin üzerine çıktığını ifade etti. Sonuçta da iş adamlarımızın ekonomiye daha çok güvenmesi gerektiğini, üretimden ve istihdamdan asla vazgeçmemiz gerektiğini vurguladı. 

Sanayici, girişimci ekonominin en temel faktörüdür. Bizler, inancımızı hiç kaybetmiyoruz ama ilgili ve yetkililerimizi de her zaman yanımızda görmek istiyoruz.